ULUSLARARASI KORUMA
ULUSLARARASI KORUMANIN TÜRKİYE’DEKİ UYGULAMASI
Türkiye’deki sığınmacılarla ilgili işlemler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre yapılır. Savaş ve zulüm sebebiyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalmış ve geri dönemeyecek durumda olan kişilerin Türkiye’de sığınma hakkı vardır. Bunun için Türkiye Devleti’nin sığınmacılarla ilgili görev verdiği resmi kurum olan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne müracaat edip “uluslararası koruma” isimli bir sığınma başvurusu yapılması gerekmektedir. GİGM, başvuru yapanın uluslararası koruma başvurusunu değerlendirip gerçekten savaş ve zulüm sebepleriyle söz konusu ülkeye dönülemeyeceğine karar verirse, başvuruyu kabul eder ve başvurana bir “uluslararası koruma statüsü” verir.
Uluslararası koruma başvurusu yapıldıktan sonra ilgili başvuru hakkında karar verilene kadar başvuranın Türkiye’de kalmasına izin verilir ve böylece bazı temel haklardan ve hizmetlerden yararlanma hususunda kişiye avantajlar sağlanır. GİGM başvuru hakkında olumlu karar verdiği takdirde uluslararası koruma statüsüyle Türkiye’de kalmaya ve bazı temel hak ve hizmetlerden yararlanmaya devam edilmesine izin verilecektir. Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemeler, mültecilerin uzun vadede Türkiye’de kalarak yerleşmesine ve vatandaşlık almasına izin vermemesine rağmen eğer uzun vadede yerleşmek için başka bir ülke bulunamazsa uluslararası koruma statüsüyle yasal olarak Türkiye’de yaşamaya devam edilebilir.
Kimlere Türkiye’de uluslararası korumadan yararlanma hakkı verilmiştir?
Türkiye kanunlarına göre;
- Irk, din, siyasi görüş, milliyet veya belirli bir toplumsal gruba aidiyeti sebebiyle ülkesinde zulme maruz kalmış ya da zulüm görme tehlikesi sebebiyle ülkesini terk etmiş, bu sebeplerden ülkesine dönemeyecek durumda olan kimseler,
- Savaş veya iç çatışma gibi sebeplerden dolayı ayrım gözetmeksizin herkesin güvenliğinde tehdit unsuru olarak ele alınabilecek şiddet olayları nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalmış ve geri dönemeyecek durumda kimseler,
- Ülkesine geri dönmesi durumunda ölüm cezasına çarptırılması veya hakkında verilmiş olan ölüm cezasının infaz edilmesi ya da işkence veya başka türlü onur kırıcı muamelelere maruz kalma tehlikesi sebebiyle geri dönemeyecek durumda olan kimseler
Türkiye’de uluslararası korumadan yararlanma hakkına sahiptir. Uluslararası koruma başvurusu yapılması durumunda GİGM, başvuranın ülkesinden kaçış sebepleri ve geri dönmekle ilgili taşıdığı endişeleri açıklamasına imkân sağlayacak, söz konusu ülkedeki genel durum ve başvuranla aynı sorundan muzdarip kişilerin karşılaştığı sorunlara ilişkin var olan bilgileri inceleyecek ve mevcut durumun sıralanan durumlardan birine uyup uymadığı hakkında bir karar verecektir.
Türk Hukukunda Uluslararası Koruma Yöntemleri Nelerdir?
Türk Hukukunda uluslararası koruma türleri mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma olmak üzere üçe ayrılmıştır:
- Mültecilik Statüsü
BM’nin tanımı ile mülteci ve mültecilik kavramı, “ırkı, dini, milliyeti belli bir sosyal gruba mensubiyeti ve siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi.” olarak belirtilen hukuki bir statüdür. Türk hukukuna göre kişi ancak yabancı, siyasi veya dini düşüncesinden, belli bir gruba üye olmasından, ırkından veya tabiatından dolayı Avrupa ülkesinde kötü muameleyle karşılaşacaksa ve bundan dolayı korku içindeyse mülteci statüsüne hak kazanabilir. 6458 sayılı kanunun 61. maddesine göre bu şekilde ülkesini terk eden bir kişiye mülteci statüsü verilebilmesi için bu kişinin Avrupa ülkelerinden gelmesi zorunludur. Aynı zamanda bu statü için yabancının kendi ülkesindeki korumadan yararlanamıyor olması veya korkusundan dolayı yararlanmak istemiyor olması, korkusundan dolayı dönmek istememe sebeplerinde haklı olması gerekmektedir. Ancak bu şartları taşıyan yabancılara mülteci statüsü verilebilir.
Yabancının korktuğu zulüm yaşam hakkı, özgürlük hakkı, ayrımcılığa tabi tutulma gibi nesnel olabileceği gibi öznel sebeplere dayanıyor da olabilir. Danıştay bu konuda her bireyden her olay karşısında aynı davranmasının beklenilmeyeceği görüşündedir, dikkat edilen ana etmen yabancının mülakat sırasında korktuğu zulüm duygusunu makul düzeyde ortaya koyabilmesi olduğundan yabancının beyanlarında ve duygularında inandırıcı olması gerekir. Dolayısıyla aynı olaydan dolayı uluslararası korumaya başvuru yapan iki yabancının başvuruları birbirlerinden farklı neticelendirilebilir.
- Şartlı Mültecilik
Şartlı mülteci, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tanımına göre “Avrupa dışında meydana gelen olaylar nedeniyle, mülteci tanımındaki şartlara haiz olduğunu iddia ederek, üçüncü ülkelere iltica etmek üzere Türkiye’den uluslararası koruma talebinde bulunan kişi”dir. Öncelikle mültecilik koşullarını sağlayan ve Avrupa dışından gelen yabancılara kanun gereği şartlı mülteci statüsü verilir.
- İkincil Koruma
Mülteci ya da şartlı mülteci statüsüne girmeyen ancak vatandaşı olduğu ya da geldiği ülkeye geri gönderilemeyen kişiler için ikincil koruma statüsü öngörülmüştür. İkincil koruma statüsünün uygulanabilmesi için geri gönderilecek kişinin,
-Ölüm cezasına mahkûm olma ihtimalinin olması ya da ölüm cezasının infaz edilecek olması,
-İşkenceye ya da insanlık dışı onur kırıcı ceza ya da muameleye maruz kalacak olması,
-Uluslararası ya da ülke çapında silahlı çatışma durumları sebebiyle hayati tehlike altında olması
durumlarından birinin varlığı gerekir. Bu durumdaki kişinin yabancı ya da vatansız olması önem arz etmez, yalnızca yukarıda ifade olunan tehlikelerden ikamet ettiği ülkede korunamayacağının ortaya konulması yeterlidir. Bu halde bu kişilere ikincil koruma statüsü verilir.
Tahdit Kodu Nedir?
Her yıl ülkemize farklı amaçlarla milyonlarca yabancı seyahat etmektedir. Yabancılar zaman zaman kanunlara uymak için gerekli özeni göstermedikleri için sınır dışı edilmekte ve haklarında tahdit kodu konulmaktadır. Bu kodlar ülkemizde bulunan yabancıların kayıtlarına konulan bilgilendirici kodlardır; bilgilendirme maksatlı, Türkiye Cumhuriyeti’ne giriş yasağı için ya da yabancının sınır dışı edilmesi için konulabilir. Sınır dışı edilme nedenlerine bağlı olarak sicillerine tahdit kodu işlenen kişilerin bu kod sebebiyle 1 aydan 5 yıla kadar olabilecek bir sürede hatta bazı durumlarda süresiz bir şekilde tekrar Türkiye Cumhuriyeti’ne girişleri engellenmektedir.
Tahdit kodlarının konuluş sebepleri gibi yapılan eylemin önemine göre tahdit süresi de birbirinden farklılık göstermektedir. Tahdit kodları listesi ve kısa açıklaması aşağıdaki gibidir:
- V-68 (İkamet izni bakanlık iznine tabi)
- V-69 (İkamet izni iptal edilenler)
- V-70 (Sahte evlilik)
- V-71 (Adres değişikliğini bildirmeyen, gerçeğe aykırı beyan eden yabancılar)
- V-74 (Çıkışı bakanlık/valiliklere bildirilecek yabancılar)
- V-77 (Ahıska Türkü olmadığı halde başvuruda bulunanlar)
- V-84 (10 gün içinde ikamet izni alma koşuluna bağlı olarak giriş yapanlar)
- V-87 (Gönüllü geri dönüş yapan geçici koruma sahibi)
- V-88 (Çalışma izni geçersiz kılınan yabancılar)
- V-89 (Geri kabulü sağlanan yabancılar)
- V-91 (Ülkeden çıkışı izne tabi geçici koruma kapsamındaki yabancılar)
- V-92 (Mükerrer kaydı olan geçici koruma kapsamındaki yabancılar)
- V-137 (Türkiye’yi terke davet edilenler)
- V-144 (57-A kapsamında serbest bırakılanlar)
- V-145 (Gönüllü geri dönüş)
- V-146 (Türk pasaportu şerhli)
- V-147 (Pasaportu şerhli Türk vatandaşı eşi)
- V-148 (Geçici barınma merkezinde barınan kişi)
- V-153 (AYM 3. ülkeye ilişkin tedbir kararı)
- V-154 (Sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine başvuru)
- V-155 (Avrupa insan hakları mahkemesi tedbir kararı)
- V-156 (Avukatlık vekalet ücreti)
- V-157 (İkamet izni talepleri red edilenler)
- V-158 (Yabancı temsilcilik personel/aile üyesi kimlik kartı iptal)
- V-159 (Üçüncü ülkeye geçiş için ülkemize gelenler)
- G-26 (Yasadışı örgüt faaliyetleri)
- G-34 (Sahtecilik)
- G-42 (Uyuşturucu madde suçu)
- G-43 (Kaçakçılık suçları)
- G-48 (Fuhşa aracılık etme ve yer temini)
- G-58 (Öldürme suçları)
- G-64 (Tehdit)
- G-65 (Hırsızlık)
- G-66 (Gasp yağma)
- G-67 (Dolandırıcılık)
- G-78 (Bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılar)
- G-82 (Milli güvenlik aleyhine faaliyet)
- G-87 (Genel güvenlik açısından tehlike arz edilen kişiler)
- Ç-101 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 3 ay süreyle giriş yasağı)
- Ç-102 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 6 ay süreyle giriş yasağı)
- Ç-103 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 1 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-104 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 2 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-105 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 5 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-113(Yasadışı giriş-çıkış yapanlar)
- Ç-114 (Haklarında adli işlem yapılan yabancılar)
- Ç-115 (Ceza evinden tahliye olan yabancılar)
- Ç-116 (Genel ahlak ve kamu sağlığını tehlikeye atan yabancılar)
- Ç-117 (Kaçak çalışanlar)
- Ç-118 (İkamet izni iptal edilenler)
- Ç-119 (Kaçak çalışanların para cezasını ödememesi)
- Ç-120 (Vize veya ikamet ihlalinden kaynaklanan para cezasının ödenmemesi)
- Ç-135 (Yabancılar ve uluslararası koruma kanuna aykırı davrananlar)
- Ç-136 (Seyahat masraflarını ödemeyenler)
- Ç-137 (Terke davet edilen yabancılar)
- Ç-138 (INAD yolcu)
- Ç-141 (Uluslararası güvenlik açısından sakıncalı görülen)
- Ç-149 (Kamu güvenliği açısından sakıncalı görülen)
- Ç-150 (Sahte belge ile giriş yapmaya çalışanlar)
- Ç-151 (Göçmen kaçakçısı/insan taciri)
- Ç-152 (Ülkeye girişi ihtiyaten engellenen yabancılar)
- Ç-166 (Girişini haklı nedene dayandırmayan/maddi imkanı bulunmayan)
- Ç-167 (3 ila 6 ay arasında vize, ikamet, çalışma izni ihlalinde bulunanlara 1 ay süreyle ülkeye girişini engelleyen)
- K (Kaçakçılıktan arananlar)
- N-82 (İstihzan kodu)
- N-95 (Giriş yasağının ihlalinin para cezası)
- N-96 (Tanınan sürede ülkemizden çıkış yapmamanın idari para cezası)
- N-97 (Adres beyanına ilişkin idari para cezası)
- N-99 (İnterpol kodu)
- N-119 (İzinsiz çalışmanın idari para cezası)
- N-120 (Vize, ikamet, çalışma izni ihlali idari para cezası)
- N-135 (Yasadışı giriş yapmanın veya teşebbüs etmenin idari para cezası)
- N-136 (Sınır dışı seyahat masrafı)
- N-168 (102. maddenin ç bendine muhalefetten idari para cezası)
- N-169 (Bakanlıkça belirlenen idari yükümlülüklere uymama idari para cezası)
- N-170 (Kabahatler kanunu veya diğer ilgili kanunlardan kaynaklanan idari para cezası)
- N-171 (Belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemeden kaynaklanan idari para cezası)
- N-172 (Gönüllü geri dönüşe ilişkin seyahat masrafı)
- O-100 (Semti Meçhul Yurda Giriş Yasaklı Sığınmacı)
- O-176 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar, 3 yıl)
- O-177 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar, 5 yıl)
Tahdit Kodu Nasıl Kaldırılır?
Haklarında sınır dışı kararı alınan ve tahdit kodu işlenen kişiler, dava süresi içerisinde idare mahkemesinde açacakları dava ile tahdit kodu kararının iptal edilmesini sağlayabilirler. Her tahdit koduna göre farklı işlem yapmak ve davada farklı savunma yapmak gerekecektir.
Eğer hakkında tahdit kodu konulup deport kararı verilmiş olan yabancı varsa, bu yabancıya karşı bir an önce deport kararının iptali için de dava açmak en mantıklı yoldur. Deport kararına karşı iptal davası açıldığı takdirde kişinin sınır dışı edilebilmesi için açılan iptal davasının sonucu beklenir, dava açıldığı takdirde dava sonuna kadar yabancı sınır dışı edilmez. Bu noktada davayı doğru zamanda açabilmek büyük önem arz eder.
Ç-137 (Terke davet edilen yabancılar)
Göç idaresi tarafından belirli süreler içerisinde Türkiye’yi terke davet edilen yabancıların bu sürelerde Türkiye’yi davet etmemesi halinde haklarında Ç-137 tahdit kodu işlenerek Türkiye’ye 5 yıl boyunca girişleri engellenir, meşruhatlı vize ile yeniden Türkiye’ye giriş sağlanabilir. Vize almadaki asıl amaç olarak tedavi, aile birleşimi, eğitim, çalışma, resmi görev, turizm gibi ifadelerin yer aldığı vizelere meşruhatlı vize denir. Meşruhatlı vize, Türkiye’ye giriş yasağı bulunan yabancıların ülkeye yasal olarak giriş yapmasını sağlar. Ayrıca idare mahkemesinde dava açılarak hiç Türkiye’den çıkmaması sağlanabilir.
Sınır dışı etme kararı alınanlara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınır ve akabinde Türkiye’den çıkış için süre tanınan kişilere, hiçbir harca tabi olmayan “Çıkış İzin Belgesi” verilir. Bunun yanında Türkiye’yi terke davet edilenlerden süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir, süresi içinde Türkiye’yi terk etmeyen yabancılar idari gözetim altına alınır. Aşağıdaki kişiler Türkiye’yi terke davet edilmez ve kendilerine yukarıda bahsi geçen süre uygulanmaz:
- a) Kaçma ve kaybolma riski bulunanlar,
- b) Yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenler,
- c) Sahte belge kullananlar,
- d) Asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlar veya aldığı tespit edilenler,
- e) Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar.
Sınır Dışı Etmek Üzere İdari Gözetim ve Süresi
İdari Gözetim Kararı
Sınır dışı etme kararı alınanlardan aşağıda sayılanlar hakkında valilik tarafından idari gözetim kararı alınır:
- Kaçma ve kaybolma riski bulunanlar,
- Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal edenler,
- Sahte ya da asılsız belge kullananlar,
- Kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayanlar,
- Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar.
Haklarında idari gözetim kararı alınanlar Geri Gönderme Merkezlerinde tutulurlar. GGM’ deki idari gözetim süresi altı ayı geçemez. Ancak bu süre, sınır dışı etme işlemlerinin yabancının iş birliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle tamamlanamaması hâlinde en fazla altı ay daha uzatılabilir. İdari gözetimin devamında zaruret olup olmadığı, valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilir. Gerek görüldüğünde, otuz günlük süre beklenilmez.
İdari gözetiminin devamında zaruret olmadığı değerlendirilenler derhal bakanlığa bildirilir. Bakanlığın uygun görmesi halinde yabancı hakkındaki idari gözetim kararı kaldırılır. Bu yabancılara kanunun 57/A maddesi uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslar arası Koruma Kanunu’nun 57. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan yabancılara ya da idari gözetimi sonlandıran yabancılara aşağıdaki idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilebilir.
- Belirli adreste ikamet etme
- Bildirimde bulunma
- Aile temelli geri dönüş
- Geri dönüş danışmanlığı
- Kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alma
- Teminat
- Elektronik izleme
Yabancıya idari gözetime alternatif yükümlülüklerden bir veya birkaçının getirilmesi durumunda u süre 24 ayı geçemez, idari gözetime ve alternatif tedbirlere uymayan yabancılar idari gözetim altına alınabilir. Elektronik izleme yükümlülüğüne tabi tutulan yabancı, yabancının yasal temsilcisi ya da avukatı bu karara karşı Sulh Ceza Hakimi’ne başvurabilir. Sulh Ceza Hakimi incelemeyi beş gün içerisinde sonuçlandırır, karar kesindir. Başvuru yabancının tabi tutulduğu idari yükümlülüğü durdurmaz.
Gönüllü Geri Dönüş
Hakkında sınır dışı etme kararı alınmış ve ülkesine gönüllü olarak geri dönmek isteyen düzensiz göçmenlerden Genel Müdürlüğün uygun gördüğü kişilere ayni veya nakdi destek sağlanabilir. Düzensiz göçmenlerin gönüllü geri dönüşlerine ilişkin çalışmalar uluslar arası kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği halinde yürütülebilir.
İdari Gözetim Kararına Karşı Yargı Yolu
İdari gözetim kararı, idari gözetim süresinin uzatılması ve her ay düzenli olarak yapılan değerlendirmelerin sonuçları, gerekçesiyle birlikte yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukarına tebliğ edilir. Bunun yanında idari gözetim altına alınan kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, kendisi veya yasal temsilcisi kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.
Sulh Ceza Hakimine Başvuru Nasıl Olmalı?
İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hakimine başvurabilir ve daha önce de söylediğimiz gibi başvuru idari gözetimi durdurmaz. Dilekçenin idareye verilmesi halinde dilekçe yetkili sulh ceza hakimine derhal ulaştırılır. Sulh ceza hakimi incelemeyi beş gün içinde sonuçlandırıp kesin kararı verdikten sonra idari gözetimdeki kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden Sulh Ceza Hakimine başvurabilir. İdari gözetim işlemine karşı yargı yoluna başvuranlardan, avukatlık ücretlerini karşılama imkanı bulamayanlara, talepleri halinde 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine göre avukatlık hizmeti sağlanır.
Sınır Dışı Etme Kararının Yerine Getirilmesi
Geri Gönderme Merkezi’ndeki yabancılar , kolluk birimi tarafından sınır kapılarına götürülür. Geri Gönderme Merkezlerine sevk edilmesine gerek kalmadan sınır dışı edilecek olan yabancılar, Genel Müdürlük taşra teşkilatının koordinesinde kolluk birimlerince sınır kapılarına götürülür. Genel Müdürlük sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak uluslar arası kuruluşlar, ilgili ülke makamları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapabilir.